24 gün... 12 Ağustos'ta başlayacak olan seyahatime sadece 24 gün kaldı. Yıllardır kurulan hayallere, özgür olmanın getirdiği heyecana sadece 24 gün... Artık yavaş yavaş gezi öncesi yaptığım hazırlıklar hakkında, hissettiklerim hakkında yazmanın vakti geldi sanırım...
Öncelikle bu zamana kadar gelen hazırlıklardan bahsetmek gerekir sanırım. Neler yaşandı? Ne gibi aksilikler, ne gibi zorlukları çıktı? Bir yerlerden başlamam gerek, neyse fazla uzatmamak lazım sanırım.
İlk olarak karar aşaması: Tam olarak hangi yıl karar verdim bilmiyorum. Fakat üniversiteyi kazandığım zaman daha önceden duymuş olduğum "work and travel" ilk hedefimdi. Üniversiteden sonraki ilk yaz tatilimde yapmak istedim, olmadı. Çeşitli duyumlar, gördüğüm bir kaç olumsuz haber ve bu olaya yanaşacak pek arkadaş bulamamak caydırdı beni bu maceradan.
Ancak bahsedilen çok farklı bi' gezi çeşidi daha vardı: interrail. Kulağıma ilk çalındığında pek sempatiyle bakmasam da nedendir bilinmez zamanla gaza geldim trenle Avrupa'yı gezme konusunda. Bir çok arkadaşımın da "seneye yapmayı düşünüyorum" görüşünde hemfikir olması beni bu konuda araştırmaya itti ve karar verdim "seneye ben de yapacam".
Tabi olmadı. Yapamadık seneye... 2010 yazıydı ve onun yerine 2011 yazı alternatif olmuştu; benim gibi hevesli bir arkadaşım daha vardı ayrıca.
Herkesin interrail hakkında vereceği bir tavsiye vardır ve bu konuda ortak olan yegane tavsiye; "arkadaşlarınızı iyi seçin" dir. Bu konudan bahsetmeden önce ben de henüz bu seyahate başlamamış olsam bile bi öngörümden bahsedeyim: İnterrail 10 kişi ile karar verilir, 5 kişi ile hazırlanılır, 2 kişi ile gidilir. Bana da böyle oldu sayılır. İlk karar verme aşamasında bir çok arkadaş varken ortalıkta, hazırlık aşamasına geldiğimizde 2 kişi kalmıştık. Geziye birkaç ay kala da (mayıs ayıydı sanırım) o arkadaşım beklenmedik bir sorunu nedeniyle vazgeçmek zorunda kalmıştı: bu yolda tek başımaydım. İlk ve en büyük problemdi o zamanlar. Tek başıma yapabilecek miydim? Bu konuyu tek kalmadan önce düşünmüştüm ve sindirmeye çalışmıştım her ihtimale karşı. Arkadaş bulamasam da gidecektim.
Zira henüz net bir şekilde arkadaşım yokken ve uçak biletleri de ucuzken almıştım çoktan gidiş dönüş biletimi Haziran ayıydı daha... Uçak biletlerini aldığım ve geri dönüş olmadığını anladığım anda boğazıma bi'şey düğümlendi sanki. "Ne yapacaktım ben tek başıma?". Bu konuyu da hallettim sayılır tabi söylemek gerekirse. İnterrail hakkında bilgiler veren trenlegeziyorum adlı siteden arkadaş bulmuştum. Hatta 3 arkadaş bile olabiliriz daha 24 gün var kesinleşince yazarım tabi. :)
Hazırlık aşamasından bahsedeyim diyeceğim ama henüz yaptığım pek hazırlık yok Pasaport çıkartmaktan başka ki bu pasaportun yeşil renkli olması bana vize konusunda inanılmaz rahatlık sağlıyor. Vize konusunda pek deneyimim yok o yüzden. O çileyi de çekmek istemezdim ayrıca :).
İnterrail biletimi ise henüz almadım. Acelesi yok diye düşünüyorum hatta daha bir çantam bile yok fakat onlar işin kolay yanları sanırım bir iki haftaya onu da halleder bilgimi geçerim buralara.
Hazırlık aşamasında ve interrail sırasında nerde ne yapacağım hakkında bana en çok yardımı dokunanlar günlükler oldu diyebilirim. Daha bir yıl önceden başlamıştım günlükleri okumaya. Hatta onlar motive etmişti beni bu gezi için. Size de tavsiyem mutlaka uzun veya kısa farketmez gördüğünüz her günlüğü okuyun ve ordaki önemli bilgileri not edin. Ben öyle yaptım; nerde hangi hostelde kalınmış ve memnun olunmuş mu, hangi vasıtalara binilmiş, nereler gezilmiş not ettim. Hepsi elimin altında ve gezim sırasında kullanmayı düşünüyorum o bilgileri. Bu günlüğü yazma amacım da daha sonra gidecekler için benim gördüğüm bu faydaları görmelerini sağlamak. Gerçi ben henüz çıkmadım geziye ama yine de bu günlüklerin faydasını göreceğimi düşünüyorum. :)
Başlangıç olarak uzun bir yazı oldu sanırım. Belki de ikiye bölmem gerekir ama bilemiyorum daha yazmak istediğim çok şey var, diğer günler yazarım artık şimdilik bu kadar olsun bakalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder